Yıl 2002 Kütahya’da EMOK festivalindeyiz, Zagor gecenin ilerleyen saatlerinde elindeki boru ile şamata yapıp kampta milleti uyutmamıştı, kızsak da espirilerine, sempatisine karşı fazla bir tepki vermedik. Gün ağarırken, en son o, kalk borusu çalıp yatmıştı. Sabah kalktığımda fotoğrafını çektim, sonra boru çalıp uyandıracaktım,kıyamadım. Huzur içinde uyu Zagor’um. BSV
Bir gün nerede karşılaştık hatırlamadım, dediki abi akşam işin yoksa eve gel, benim bebelere mangalda köfte yapacağım, sen de gel muhabbet ederiz. Gittim bende, Ortaköy civarında küçük bir apartman dairesi ama arka bahçe düz ayak Zagor’a bahçe olmuş. 5-6 genç var hepsi kurye, birini tanıyormuş diğerlerini o da ilk defa görüyor. Neyse yaptık mangalı, gençler gitti biz oturduk içiyoruz. Sordum Zagor’a ne alaka bu yemek diye, dedi ki abi bunlar motorculuğun en zorunu yapıyorlar, arada ben tanıdık tanımadık ayırmadan bu gençlere mangal yapıyorum, bu muhabbetten zevk alıyorum. Öyle gönlü ve yüreği geniş bir insandı. Işıklar içinde uyusun. Erem Yücel
Zagor’u EMOK toplantılarından tanırdım. Ama asıl beni fethetmesi, yeni aldığı meşhur beyaz 1100 GS’ini sigorta yaptırmak için ofise geldiğinde oldu. Tüm gün muhabbet ettik.
Sonra anladım ki Zagor tanıdığı herkes için bir şeyleri bahane edip gönlünü kazanmaya gidermiş.
Güzel bir dost, muhteşem bir insan ve adamlık timsaliydi. Şahin Şair.
Yıl 2003. Varaderomu yeni almışım. İş dönüşü Boğaziçi köprüsünden Anadolu yakasına, ya üçüncü ya da dördüncü geçişim. Akşam saatleri 18.00 -19.00 gibi, gişeden geçtikten sonra arkamdan bir GS 1100 korna çalarak ve el sallayarak, beni çok yakından tanıyormuş gibi el sallayarak sağ tarafımdan geçti. Hiç unutmam o kır kıvırcık saçları . Yolda ilk motosikletçi iletişimim Zagor’la olmuştu. Sonra Zagor’u festivallerde ve toplantılarda tanıma fırsatım oldu. Işıklar altında uyusun. Necdet Yetişgen.
Kütahya Frig Vadisinde yapılan bir EMOK kampına katılmak üzere arkadaşlarla sabaha karşı kamp alanına gelmiştik. Bizi karşılayan gruptan birkac kişi “abi sen yaşlısın, bu saatte beceremezsin” deyip, sağ olsunlar çadırımi kurarken, rahmetli Zagor gelip “abi senin için bilek güreşinde hiç yenilmedi diyorlar, varmısın?” deyince, bir piknik masasının üzerinde dakikalarca bilek güreşi yapmıştık ve mücadelenin şiddetinden sağ kolumun dirseği yara olmuştu. Nur içinde yatsın. Suphi Bediz.
Zagor motoruna bir bisiklet kornası takmıştı. Yayaları ürkütmemek için kullanıyorum demişti. Nur içinde yatsın. Burak Cedetaş
Zagor’u EMOK toplantılarından tanırdım. Ama asıl ben fethetmesi yeni aldığı meşhur beyaz 1100 GS’ini sigorta yaptırmak için ofise geldiğinde oldu. Tüm gün ve muahbbet ve ettik.
Sonra anladım ki Zagor tanıdığı herkes için bir şeyleri bahane edip gönlünü kazanmaya gidermiş.
Güzel bir dost, muhteşem bir insan ve adamlık timsaliydi…
Yıl 2003 Varaderomu aldım iş dönüşü Boğaziçi köprüsünden Anadolu yakasına ya üçüncü yada dördüncü geçişim fazla değil. Akşam saatleri 18.00 -19.00 gibi gişeden geçtikten sonra arkamdan bir Gs 1100 korna çalarak ve el sallayarak beni çok yakından tanıyormuş casına el sallayarak sağ tarafımdan geçti. Hiç unutmam o kır kıvırcık saçları . Yolda İlk motosikletçi ile iletişimim Zagor olmuştu. Sonra Zagoru festivallerde toplantılarda tanıma fırsatım oldu. Işıklar altında Uyusun
Kütahya Frig Vadisinde yapılan bir EMOK kampına katılmak üzere arkadaşlarla sabaha karşı kamp alanına gelmiştik. Bizi karşılayan gruptan birkac kişi ” abi sen yaşlısın, bu saatte beceremezsin” deyip sağ olsunlar çadırımi kurarken rahmetli Zagor yanıma gelip ” abi senin için bilek güreşinde hiç yenilmedi diyorlar, varmısın ?” deyince bir piknik masasının üzerinde dakikalarca bilek güreşi yapmış, mücadelenin şiddetinden sağ kolumun dirseği yara olmuştu. Nur içinde yatsın.